Sosyal Medya

Makale

Bölgeye “ılımlı İslam” dalgası mı geliyor?

ABD projesi olan "ılımlı Ä°slam" iflas etmemiÅŸ miydi? Neden yeniden ısıtılır ki? Suudi veliaht prensi Selman'ın "aşırıcılıkla savaÅŸmak" için "ılımlı Ä°slam'a dönme" söyleminden bahsediyorum elbette. Malum, OrtadoÄŸu'nun siyasi geliÅŸmeleri de sıcak çatışmaları da "söylem" trendleri ile at başı gider. Bu sebeple eski defterlere yeniden dönülmesini ve "ılımlı Ä°slam" söyleminin gündem yapılmasını küçümsemeyelim.
Bölgede yeni bir trend baÅŸlıyor. ABD Ä°srail- Mısır- Körfez hattında Ä°ran yayılmacılığının etkin unsuru Åžii milislerle mücadele için ideolojik bir zemin hazırlanıyor.

***

İlk bakışta Veliaht'ın "ılımlı İslam" söyleminin petrol gelirleri düşen Riyad'ın "yatırımcı çekmek" ve "kötü imajını" düzeltmek için bir algı çalışması yürüttüğü söylenebilir.
Ne de olsa 11 Eylül saldırılarından beri Sünni-Selefi dünyadaki "radikalizmin" sorumlusu olarak parmaklar Suud'un "Vahhabi İslam" anlayışına çevriliyordu.
Hatta bu suçlamaların Obama'nın son aylarında somutlaÅŸması konuÅŸuluyordu.
Suud'un ABD'deki finansal varlığına yaptırım ihtimali Washington ile Riyad arasında sert rüzgârlar estirmiÅŸti. Veliahtın 2030 vizyonunu da göz önüne aldığımızda ülkesindeki aşırı muhafazakâr VahhabiliÄŸi sosyo-ekonomik bir dönüşüme uÄŸratmak istediÄŸi açık. Bu da Suudi Arabistan'ın yeni dönemde "dünya ve Batı ile uyumlu bir Ä°slam" anlayışına ulaÅŸmak istediÄŸi propagandası yapacağını düşündürüyor.

***

Öncelikle "ılımlı İslam söylemi" Suud ölçeğinde sosyal alanda kısmi bir "liberalleşme" arayışı demek. Kadınlara araba sürebilme serbestisi, ahlak zabıtasının gevşetilen uygulamaları ve kadınlara örtü mecburiyetinin bazı şehirlerde uygulanmaması gibi.
Ancak bunun "demokratikleşme" anlamına gelmeyeceği de açık. Statükocu güçler olarak Körfez ülkelerinin herhangi bir "demokratikleşme" trendinden ne kadar rahatsız olduklarını Arap isyanları günlerinde görmüştük.
Aslında Veliaht Selman "ılımlı İslam" söyleminin hedefini gizlemiyor. Ülkesinde dönüştürmek istediği Vahhabiliğin radikalleşmesinin sorumluluğunu 1979 İran Devrimi'ne bağlıyor.
"Devrimi modellemek" isteyenlere nasıl bir "tepki" vereceklerini bilemediklerini belirtiyor. Yani radikalleşmenin asıl adresi olarak İran'ı, Devrim Muhafızları'nı ve Şii milislerini gösteriyor.

***

Ä°ÅŸte bu noktada ABD BaÅŸkanı Trump'ın Riyad zirvesinde Sünni ve Åžii aşırıcılıkla mücadeleyi birlikte zikretmesi akla geliyor. GeçtiÄŸimiz günlerde açıkladığı yeni Ä°ran stratejisinde aynı vurguları yaptığı, hatta CIA BaÅŸkanı Pompeo'nun Ä°ran'ın el-Kaide'yi desteklediÄŸine dair belgelerin olduÄŸunu söylediÄŸi hatırlara geliyor.
DışiÅŸleri Bakanı Tillerson'un Irak'taki Åžii milislerin terk etmesini istediÄŸi de eklendiÄŸinde resim tamamlanıyor. "Ilımlı Ä°slam" söylemi Ä°ran'ı sınırlandırmanın "ideolojik" aparatı.
Trump yönetiminin "aşırılıkla mücadele" gündeminin bir uzantısı olan bu seferki "ılımlı Ä°slam söylemi" ne aşırılıkla mücadele için ne de Ä°ran ve Åžii milisleri sınırlandırmak için gerekli meÅŸruiyete sahip.
Körfez'den yeniden estirilmek istenen eski söylemin neden tutmayacağınınsebeplerini de yarına bırakalım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.